Erhan Adem: "Tarım Kredi Kooperatifleri Yandaş Firmalara Kaynak Aktarımına Son Vermeli"

14.08.2025

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin 2025 yılı faaliyet raporunu değerlendirirken, "Çiftçiden doğrudan alım yapmak yerine ürünler pahalıya, çoğu zaman yandaş firmalardan temin edilmiş. Tarım Kredi derhal sözleşmeli üretim modeline dönmelidir. Yandaş firmalara kaynak aktarımına son verilmeli, özkaynaklar güçlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.

Adem, yaptığı yazılı açıklamada, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin 2025 yılı faaliyet raporunu değerlendirdi. Adem, açıklanan bilanço ve mali tabloların, kurumun asli görevlerinden uzaklaştığını, çiftçiyi korumak yerine borç yükü ve piyasa baskısı altında ezilmeye mahkûm ettiğini kaydederek, kooperatifin sözleşmeli üretim yapmadığı gibi teknik iflas sınırında bir mali yapıya sürüklendiğini, bu durumun üretici ve tüketici açısından ağır sonuçlar doğurduğunu belirtti.

"ÜRÜNLER ÇİFTÇİDEN ALIM YERİNE PAHALIYA, ÇOĞU ZAMAN YANDAŞ FİRMALARDAN TEMİN EDİLDİ"

CHP'li Adem, Tarım Kredi Kooperatifleri'nin kuruluş amacına uygun olarak üreticiyi desteklemek, planlı üretim yapmak, fiyat istikrarı sağlamak ve ucuz tarımsal girdi temin etmek zorunda olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ancak 2025 yılı faaliyet raporu, bu misyonun tamamen terk edildiğini ortaya koyuyor. Bir yıl boyunca hiçbir bölgede sözleşmeli üretim yapılmamış, üretici tefecilerin ve özel bankaların yüksek faizli kredilerine mahkûm edilmiş. Ana sözleşmede yer alan ucuz girdi sağlama görevi yerine getirilmemiş, çiftçiden doğrudan alım yapmak yerine ürünler pahalıya, çoğu zaman yandaş firmalardan temin edilmiştir. Bu tercih, üretim maliyetlerini yükseltmiş, gıda enflasyonunu körüklemiştir."

"Mali tabloların kurumun ne kadar riskli bir noktada olduğunu açıkça gösterdiğini" bildiren Adem, "Dönen varlıklar 7,5 milyar lirayken, kısa vadeli borçlar 16,5 milyar liraya ulaşmıştır. Bu, muhasebe literatüründe ‘teknik iflas’ olarak adlandırılan, kısa vadeli borçların mevcut varlıklarla karşılanamaması durumudur. Satış rakamları da vahimdir: 29 milyar liralık satışa karşı 24,5 milyar lira maliyet oluşmuştur. Maliyetlerin yüksekliği, doğrudan üreticiden alım yapılmaması ve aracıların devreye girmesiyle açıklanabilir" değerlendirmesinde bulundu.

"SEÇİM DÖNEMLERİNDE ÇİFTÇİNİN SERMAYESİNİ KULLANARAK ZARARINA SATIŞLAR YAPMAKTADIR"

Adem, bu yapının sürekli zarar ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Seçim dönemlerinde çiftçinin sermayesini kullanarak zararına satışlar yapmaktadır. Bu, hem kooperatifin öz kaynaklarını eriten hem de üreticiyi uzun vadede daha da zayıflatan bir uygulamadır. Toplam zararı ve vergi borcunu kapatmak için 4,2 milyar liraya ihtiyaç vardır (2,7 milyar finansman gideri 1,5 milyar vergi yükü). Bu tablo, Tarım Kredinin çiftçi yararına değil, piyasa oyuncuları ve belli şirket gruplarının lehine çalıştığını göstermektedir. Böyle bir yönetim anlayışı ile ne üretici korunabilir ne de gıda fiyatları kontrol altına alınabilir.

Tarım Kredi derhal sözleşmeli üretim modeline dönmelidir. Çiftçiye düşük faizli, erişilebilir kredi sağlanmalı, aracılar devreden çıkarılmalıdır. Kooperatifin mali yapısı şeffaflaştırılmalı, her kuruşun hesabı çiftçiye verilmelidir. Yandaş firmalara kaynak aktarımına son verilmeli, özkaynaklar güçlendirilmelidir. Tarım Kredi, bu ülkenin üretici örgütüdür. Onu piyasanın insafına terk etmek, çiftçiyi yoksullaştırmak ve halkı pahalı gıdaya mahkûm etmek demektir. Biz bu gidişe dur diyeceğiz. Toprak da çiftçi de sahipsiz değildir."


Benzer Haberler